Türk sinemasının usta oyuncusu Türkan Şoray, Kültür Yolu Festival’i kapsamında düzenlenen söyleşide Antalya’da sevenleriyle buluştu. Yapımcı ve Senarist Birol Güven moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Yeşilçam’ın sultanı olarak adlandırılan Şoray, sevenlerinin sorularını yanıtladı.
Festival Sayesinde Kültür ve Sanat Her Yerde
Muratpaşa ilçesindeki Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşi programında Şoray’a, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk eşlik etti.
Programa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü Selim Terzi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve kamu kurum müdürleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kültür Yolu Festivali sayesinden en uzak yerlere bile kültür ve sanatın ulaştığını söyleyen Şoray, “Sinemaya önem verildiği için bu festivalde 3-4 etkinliğe katıldım ve bu festivali çok kitlelere ulaştığını gördüm. Bu sanat adına çok güzel ve sevindirici bir durum. Bu festivali gerçekleştirenleri kutluyorum” dedi.

“Türk Sinemasını Var Eden Halk Oldu”
Sevenlerine birbirinden güzel anılarını aktaran Türkay Şoray, Türk sinemasını halkın yarattığını belirtti. Gelen soruları yanıtlayan Şoray, “Yıllar önce halkın tek eğlencesi sinemaydı. Seyirciler, bizleri o filmlerle, karakterlerle çok sevdi. Filmler için sinemaların önünde kuyruklar oluyordu. Çok mutlu oluyorduk. O şevk ve mutlulukla film üstüne film çeviriyorduk. 220 filmde oynamışım. 220 film rekor, hiç dinlenmeden ve tatil yapmadan. Daha sonra televizyon geldi, seyirci biraz azalmaya başladı. Bu çok acı bir dönemdi, içimi acıtmıştı. Yavaş yavaş o gerçeği kabul etmeye başladık. O dönem sinema seyircisi azalmaya başladı ama şimdi tekrar çoğaldı. Çünkü yeni bir sinemacılar dönemi başladı. Halkın ilgisi ve teveccühü ile Türk sinemasında o kadar film çevirdi. Ama şu an görüyorum, bizleri o kadar bağrınıza basmışsınız ki hala vefa ve sevgiyle buradasınız” şeklinde konuştu.
Bir seyircinin “Yirmi yaşındaki Türkan Şoray karşınızda olsaydı ne tavsiye verirdiniz?” sorusuna Şoray, “Türkan, sinema diye bir meslek var. ‘Sinema oyuncusu ol, tahlisini yarım bırakma okumaya devam et’ derdim” yanıtını verdi.
“Acı Hayata Borcumuz Var Hakkınızı Helal Edin”
Birol Güven günümüz dizi endüstrisinin ‘Acı Hayat’ filminin üzerine kurulu olduğunu söyleyip “İhraç ettiğimiz filmlerin dizilerin o filme borcu var” diyerek Türkan Şoray’dan helallik istedi. Yeşilçam’ın değerli oyuncusu Şoray bu film hakkında, “Ben daha çok küçüktüm 15-16 yaşlarındaydım. Daha sinemayı bilmediğim yıllar. Gerçek sinemanın ne kadar önemli sanat olduğunu bilmiyorum. Türk sinemasının en önemli yönetmeni ‘Metin Eksan’ bana filmdeki ‘Manikürcü Nermin’ rolünü teklif etti. Tamamen iç güdülerim ile oynadığım bir film. Bana sadece çok hüzünlü, mutsuz hayattan hiçbir umudu olmayan bir kızı oynayacaksın dedi. Tam da benim hayatımla örtüşüyordu. Babamdan ayrılmışız, ailevi dramlar yaşanmış. Kendiliğinden doğal olarak iç güdüsel çok hissederek o mutsuz Manikürcü Nermin’i oynamışım. Zaten oyunculuk tamamen hissetmek meselesi yani içinizde canlandırdığınız karakteri hissederseniz tamamen onun duygularını gözlerinizle ifade edebilirsiniz. Ben o filmde Antalya Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldım” ifadelerini kullandı.
Söyleşi sonunda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Şoray’a teşekkür çiçeği takdim ederken “Türkan Hanım’a teşekkür etmek istiyoruz, festivale en başından beri çok büyük katkıları var, değer katıyorlar. Böyle marka isimlerin festivalimizde yer alması markalaşması açısından da çok önemli. İyi ki varsınız Türkan Hanım” diyerek teşekkürlerini dile getirdi.
Haber: Busenur Aydın
Fotoğraf: Onur Aldemir