Fransızca ve Latince kökenli olan “manifest” kelimesi son dönemde artan popülerliğinin ardından Cambridge Sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçildi. Akil Haber Ajansı olarak sorularımızı yönelttiğimiz Psikolog Doktor Özgün Kızıldağ manifest hakkında “Zihnimizin belirsizlikle baş etmekte yaşadığı güçlüğün karşısında bulmaya çalıştığımız bir çözüm ama sağlıklı bir çözüm değil” ifadelerini kullandı.
Manifestin Pek Sağlıklı Bir Şey Olduğunu Düşünmüyoruz
Manifestin insana olan etkisini ele alarak söze başlayan Psikolog Doktor Özgün Kızıldağ, “Manifest bize geçici olarak bir rahatlık verse de biraz gelişmemizi engelleyen ve bizi çeşitli çabalardan da kurtaran bir şey olabiliyor. Dolayısıyla manifestin pek sağlıklı bir şey olduğunu düşünmüyoruz. 1980’lerden bu yana evrene mesajlar göndermek vardı. Son dönemde iyice arttığını söyleyebiliriz. Bir şeyi istediğimizde olacağını düşünmek buna inanmak pozitif bir düşünce sağlıyor” şeklinde konuştu.
Hayatı Sadece Bir Duyguya İndirgemek İnsan Ruh Sağlığını Çok Kökten Yaralayan Bir Şey
Sürekli mutlu olmamız gerekmediğini mutluluğunda hayal kırıklığı, üzüntü, öfke gibi bir duygu olduğunu belirten Özgün Kızıldağ, “Duygusal olgunlaşma ve gelişme dediğimiz şey bütün duygularımızı tanımak, anlamak, farkına varmak, değiştirmek tıpkı bir ışığı kısar gibi onları azaltmak ve çoğaltmaktan geçiyor. Mutlulukta sadece bir duygu hayatı sadece bir duyguya indirgemek insan ruh sağlığını çok kökten yaralayan bir şey dolayısıyla sadece mutlu olmamız gerekmiyor. Önce duygularımızın hepsini tanımaktan başlamamız lazım şu anda ne hissediyorum? Neden böyle hissediyorum? Böyle hissetmemi tetikleyecek sebepler neler? Bu duyguyu geçmişte nerede hissetmiştim? Şu an bana onu hatırlatan başka bir şey var mı? Bu duygunun yerine başka ne hissediyor olabilirim? Önce bir kendi duygumuzu tanıyıp sonra bunu pozitif yeniden çerçevelemenin yollarını başka şekillerde bulmaya çalışacağız” dedi.

Büyük Bir Anlam Yüklemeden Devam Ediyorsak Bu Çok Tatlı Bir Sosyalleşme Alanı
İnsanların pozitif düşünmesinin aslında bir zararı olmadığını söyleyen Özgün Kızıldağ, “Bireylerin duygularının, yetkinliklerinin farkında olmamasına sebep oluyorsa zararlı ama genel olarak eğlenceli bir konuşma alanı açıyorsa ‘Aldım, gerçekleşti’ deyip büyük bir anlam yüklemeden devam ediyorsak bu çok tatlı bir sosyalleşme alanı ama bu kadar” diye konuştu.
Ciddi Anlamda Tetiklenmeye Yol Açabilecek Bir Süreci Başlatabiliyor
Zihnimizden bazen olumsuz şeyler geçebileceğini, kaygılar hissedebileceğimizi ve bunların çok doğal durumlar olduğunu vurgulayan Özgün Kızıldağ, “Bu bir kere aklımızdan geçecek diye başımıza geleceğine inanmak kısmı biraz obsesif kompulsif bozukluk olarak tanımladığımız bir durum. Buna yatkınlığı olan kişilerde de ciddi anlamda bir tetiklenmeye yol açabilecek bir süreci başlatabiliyor. Kişilerin kavramı kullanırken, uygularken biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Haber: Dilay Sarı ve Hazal Yumuk
Fotoğraf: Ece Tekin