Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Antalya’da toplam 77 bin 512 konut satışı gerçekleşti. Hızla artan nüfus ve yapılaşma, şehirde inşaat süreçlerinde kullanılan malzemelerin dayanıklılığına dair soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İkbal Boyacılar Erbaş, Antalya’nın sıcak ve nemli iklimine dikkat çekerek, bu koşulların yapıların ömrü üzerindeki etkilerine dair önemli uyarılarda bulundu.
Kentsel Dönüşümde Dayanıksız Yapılar Öne Çıkıyor
2019 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan 10 bin 386 başvuru sonucunda, kent genelinde 9 bin 796 bina kentsel dönüşüm kapsamında yıkıldı. Bu yapıların çoğunun taşıyıcı sistemlerinin zayıf olduğu ve kullanılan inşaat malzemelerinin standartlara uygun olmadığı tespit edildi.
Prof. Dr. Erbaş, bu durumu yanlış malzeme kullanımı ve denetim eksikliği ile ilişkilendirerek, “Dayanıklılığı artırmak için yalnızca malzeme değil, sürecin tümü dikkatle yönetilmeli” dedi.
“Paslanma ve Aşınma Ciddi Tehlike”
Antalya’daki yoğun yağışlı dönemlerde, inşaat demirlerinin açıkta bırakılmasının paslanma riskini artırdığını belirten Erbaş, şunları söyledi:
“Antalya’nın yoğun yağışlı dönemlerinde, inşaat demirinin açıkta bırakılması paslanmaya neden olabilir. Bu durum betonun tutuş kabiliyetini ciddi şekilde düşürür ve yapıların sağlamlığını tehlikeye atar.”
Sera Etkisine Karşı Cephe Tasarımı Uyarısı
Prof. Dr. Erbaş, yapıların iklim koşullarına uygun şekilde tasarlanmasının da en az malzeme seçimi kadar önemli olduğuna vurgu yaptı. Antalya’nın sıcak ikliminde tam cephe cam tasarımlarının sera etkisi yaratarak iç mekân konforunu düşürdüğünü, bunun yerine güneş kırıcılar gibi pasif iklimlendirme yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Temel Güçlendirme ve Kimyasal Koruma Şart
Bina temellerinin sağlamlığına dair alınabilecek önlemler hakkında da konuşan Prof. Dr. Erbaş, rutubet kesici kimyasal birleşimlerin kullanımının gerekliliğini vurgularken “İnşaatın tamamlanma süresi uzadıkça temel sularının birikmesi ve dış etkenlerle asidik hale gelmesi, yapıyı çürütebilir. Bu yüzden temelde koruyucu kimyasallar kullanılmalı ve gerekli izolasyon sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Haber: Mehmet Gernas Can
