24.3 C
Antalya
3 Haziran 2025
spot_img

Antalya’nın Sismik Gerçeği: Antalya’daki Faylar Büyük Deprem Üretebilir

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Mustafa Karancı, Türkiye ve Antalya’nın deprem açısından nasıl bir durumda olduğunu, bilinmesi gereken riskleri Akil Haber Ajansı’na anlattı. “Antalya’daki faylar yediler mertebesinde deprem üretebilir” diyen Prof. Dr. Naci Görür, zeminin kırılgan ve yapılaşmanın riskli olduğunu vurgularken, Mustafa Karancı ise tsunami ve Fethiye-Burdur fay hattının tehlikelerine dikkat çekti.

Prof. Dr. Naci Görür: Antalya’daki Faylar Yediler Mertebesinde Deprem Üretebilir

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür Antalya’daki deprem süreci hakkında önemli noktalara değindi. Antalya körfezi çevresindeki fayların, güneyinde denizden gelen kuzeyinde ise karadan fay sistemleri ile çevrili olduğunu ifade eden Görür, ayrıca Helen Kıbrıs Yayının da Antalya’dan güneyinden geçtiğini belirterek bu fayların deprem ürettikleri zaman Antalya’yı etkileyeceğini ifade etti.

Zemin Depreme Dirençli Değil

Zemin özelliklerine değinen Görür, “Zemin kırılgan, travertenler bol fosforlu, bol gözenekli ve deprem bakımından oldukça tehlikeli olabilecek yerler” dedi. Yapıların riskli bölgelere yapıldığını belirten Görür, “Yüksek yapılar ve yaşam alanları kentin doğu tarafında daha çok alüvyonlar içerisine yapılmış” ifadelerini kullandı.

“Antalya’da Olacak Bir Deprem Bugünkü Sorunumuzdur”

Prof. Dr. Naci Görür, deprem zamanı kesin bilinemeyeceğini ancak mevcut tehdidin her zaman olduğu konusunda uyardı. Görür, “Antalyalılar birkaç nesil deprem görmeyince sanki deprem olmayacak zaafına kapılıyorlar ancak fayların yani deprem oluşturma işinin belirli periyotları vardır bu periyotlar yüzlerce yıl sonra da ortaya çıkabilir” şeklinde konuştu.

“Kentsel Dönüşüm Yaparak Bir Kenti Depreme Hazırlayamazsınız”

Depreme hazırlık konusunda tedbirli olmanın önemini vurgulayan Görür, “Antalya’yı deprem dirençli kent haline getirmek lazım. Yani deprem olduğu zaman minimum hasarla zararı azaltacak bir yapıya büründürmek lazım ama Antalya’da veya başka kentlerimizde deprem dirençli kentler hazırlığı maalesef yoktur. Yanlış bir imaj vardır.  Kentsel dönüşüm yaparak bir kenti depreme hazırlayamazsınız” dedi.

Ege Denizindeki Sismik Aktivitelerin Son Durumu

31 Ocak’ta Ege denizinde başlayan sismik aktiviteler hakkında bilgi vererek söze başlayan Mustafa Karancı, “Ege denizinizdeki sismik aktiviteler özellikle şubat ayında çok yoğun şekilde devam etmiştir ve bilim  insanlarının bu bölgede yaptığı çalışmalarda buradaki sismik aktivitelerin bir volkanik patlamayla sonuçlanabileceğini ya da bölgedeki fayları hareketlendirerek büyük bir deprem olabileceğini noktasında bilgi aktarmışlardır ama bunun üçüncü bir ihtimali de depremlerin sönümlenmesi noktasındaydı. Beklentimiz gerçekleşmek üzere diyebilirim yani depremlerin sönümlendiğini görüyoruz dolayısıyla büyük bir volkanik patlama ya da büyük bir deprem beklentisi nispeten azalmış durumda diyebiliriz” dedi.

“Tsunamiye Hazırlanmak Mümkündür”

Tsunaminin Türkiye’de yaşanabilme ihtimalinin olduğunu söyleyen Karancı, “Bilim insanları Türkiye kıyıları için 2 metre ile 7 metre arasında tsunaminin olabileceğini söylüyor. Tsunamiye hazırlanmak mümkündür. Bununla ilgili mutlaka erken uyarı sistemlerinin özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz sahillerimizde devreye alınması gerekiyor. Olası bir tsunamide önce suların çekildiğini göreceğiz daha sonra büyük dalgaların bize doğru geldiğini gözlemleyeceğiz burada bir zaman geçiyor bu zaman içerisinde erken uyarı sistemini ve güvenli alanları belirlersek tsunamiden korunabiliriz diye düşünüyorum. Türkiye’de geçmiş yıllarda 1509 yılında büyük İstanbul depremi hatta ‘Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan depremde 6 metreyi aşan dalgaların olduğunu ve İstanbul’daki surlara hasar verdiğini biliyoruz. Benzer şekilde Ege kıyılarımızın özellikle İzmir, Muğla ve Aydın ilimizin deniz sahilleri risk altında kısmen Antalya’nın da Kaş, Demre ve Finike bölgeleri risk altında diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Fethiye-Burdur Fay Hattı Antalya’yı Etkileyebilir

Antalya bölgesini etkileyebilecek en önemli fay hattının Kıbrıs ve Helen fayı olduğunu dile getiren Karancı, “Afrika levhası Anadolu levhasının altına yatarak geçmişte büyük depremler üretmişlerdir günümüz geçmişimizin aynasıdır. Buna benzer büyük depremler olacaktır ve gelecekte de olmaya devam edecektir. Dolayısıyla burada Akdeniz’in içerisindeki çalışmaların arttırılması ve bu fay hattının yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun dışında Antalya’yı yine etkileyebilecek olan Fethiye- Burdur fay hattı ki yaklaşık 300 km uzunluğundaki bir fay zonudur. Geçmişte 7’nin üzerinde depremler üretmiştir, Antalya ya 100 km yakınlıktadır. Antalya’yı etkileyebilecek ana Kıbrıs ve Helen fay zonu dediğimiz bu fay zonu Fethiye- Burdur fay zonumuz devamında eşlik ediyor. Bu bağlamda batı ilçelerimiz bu noktada risk altında diyebiliriz. Finike, Kumluca, Demre ve Kaş bölgesi olarak ifade edebiliriz” ifadelerini kullandı.

Manavgat, Kumluca ve Finike Risk Altında

Antalya’nın coğrafi özelliklerinden de bahseden Karancı, “Antalya şehir merkezinde yaklaşık 630 km kare alanda traverten zemin üzerindeyiz ama Konyaaltı gibi ilçelerimizde Manavgat, Kumluca, Finike gibi yerleşim alanlarımızda alüvyon zeminler üzerinde bir yerleşim söz konusudur. Özellikle tarımsal arazi dediğimiz arazilerde yer altı su seviyesinin yüzeye yakın olan noktalarında deprem ivmesi artacağı için buralarda ciddi riskler ön görüyoruz” dedi.

Haber: Dilay Sarı ve Rabia Özgen

Fotoğraflar: Ece Tekin

İLGİLİ PAYLAŞIMLAR

sosyal medya

739TakipçilerTakip Et
219TakipçilerTakip Et
207AboneAbone Ol

Son paylaşımlar