Antalya Kadın Sahnesi Destekleme Derneği 2021 yılında katledilen Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nu anmak için kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini konu alan “Azra” isimli tek perdelik tiyatro oyununu sahneledi. Çok sayıda seyircinin katılığı temsil dakikalarca ayakta alkışlandı.
İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda oynanan oyunun senarist ve yönetmeni Sibel Göydağ Çakmak, bu projeyi hayata geçirirken hem kişisel deneyimlerinden hem de toplumsal acılardan ilham aldığını belirtti. “Azra’nın mirasını unutturmamak istiyoruz” diyen Çakmak, oyunun sonunda Azra Gülendam’ın kitabına aldığı notu da okudu.

Oyunun Kadın Dayanışmasını Arttıracağını Düşünüyorum
Akil Haber Ajansı’na konuşan Sibel Göydağ Çakmak, oyunun yazım sürecinde yaşadığı duygusal zorlukları dile getirerek, “Azra, hayatta kalsaydı bir gazeteci olacaktı. Onu hayalleriyle buluşturmak istedim. Kadın cinayetlerini sadece izleyip unutamayız. Azra’nın umut dolu mesajını gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz” dedi. Göydağ, oyunun kadın dayanışmasını arttıracağına ve Azra’nın mirasını devam ettireceğine inandığını belirtti.
Göydağ Çakmak, oyunun birçok sahnesinde kendi hayatından izler olduğunu söyledikten sonra “Neslihan’ın babasından ayakkabı bekleme sahnesi, çocukluğumdan bir kesit. Kadın olmanın zorluğunu bilerek yazdım, ifadelerini kullandı. Çakmak, oyunun girişindeki ağıt şarkısını da kocasının şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden bir akrabasına ithaf ettiğini belirtti.

Azralar Ölmesin İstiyoruz
Oyunda Azra rolünde olan Yasemin Uzun, Azra rolüne hazırlanırken yaşadığı yoğun duyguları, “Azra için farkındalık yaratmayı istedim bu rolü severek kabul ettim. Çalışırken çok duygulandım. Eğer bir kişiye bile dokunabildiysek ne mutlu bize. Bundan sonra Azralar ölmesin, kadınlar yaşasın istiyoruz” sözcükleriyle aktardı.
Fatma karakterine hayat veren Güler Şimşek Cimcoz ise, oyunun kendisini derinden etkilediğini belirterek, “Kendi kızımı düşünerek oynadım. Daha önce komedi türünde roller üstlenmiştim ama bu oyun çok farklıydı. Duygusal olarak beni zorladı ve Fatma’yı yaşadım” dedi.

Kadınların Mücadelesine Işık Tutuyor
Neslihan karakterine hayat veren Azime Yapan, “Türkiye’nin acı gerçeği olan kadın cinayetleri hepimizi etkiliyor. Daha önce böyle dramatik bir rol oynamamıştım. Bu oyun, seyirciye duygu yoğunluğu yaşatan ve kadınların mücadelesine ışık tutan bir eser oldu” şeklinde konuşurken bir transın ruhunu canlandıran Gülçin Baykal ise duygularını şu şekilde dile getirdi: “Bu oyunda yer alarak, trans bireylerin yaşadığı ayrımcılığa dikkat çekmek istedim. Kadın cinayetlerinden duyduğum acıyı, yüreğimin en derinlerinde hissediyorum. Bu oyunla, trans bireyler de dahil herkesin sesi duyulsun istedim.”

Azra’nın Mesajı Kadınlara Umut ve Dayanışma Işığı Oluyor
Oyun, gerçek hayatta yaşamı elinden alınan Azra’nın umut dolu son sözleriyle izleyicilere güçlü bir mesaj bırakıyor: “Işığın peşindeyim. Kendi ışığımın evrene kavuşmasını, evrenin de ışığımı anlamlandırmasını istiyorum. Ona müsaade ediyorum. Işık bir yerlerde hep var, hep de var olmalı.”
Haber: Ece Tekin ve Hazal Yumuk
Fotoğraflar: Hazal Yumuk